Gürel Yurttaş / YENİÇAĞ
Yıllardır söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Defalarca kez de yazdım bunu:
“Beşiktaş’ı ancak Beşiktaşlılar kurtarır!”
Ama nedense Beşiktaş’ı son dönemde yönetenler Beşiktaş’ın içinden yetiştirdiği değerlere, yani sembol isimlerine soğuk baktılar hep. İstemediler.
Dedim ki;
– Neden dışarıdan medet umuyorsunuz, menajer veya futbol direkterü yapıyorsunuz?
– Bu camianın yetiştirdiği Samet Aybaba var, Rıza Çalımbay var, Feyyaz Uçar var, Ali Gültiken var, Metin Tekin var. Mehmet Özdilek var. İsmini saymadıklarım kusura bakmasınlar. Var oğlu var. Niçin onları görevlendirmiyorsunuz?
– Futbol bilgisiyle futbol bilgisi. Kulübü tanımaksa tanımak. Yabancı dil dersen en iyisi var. Teknik, taktik dersen kralı onlarda. Niçin kel alaka isimler geliyor birden bire.
Hatta şunu çok iyi hatırlıyorum. Beşiktaşlı eski futbolcular derneğine ziyarete giden Ahmet Nur Çebi’nin “Sizden herhangi bir isme yönetimimde veya takımda görev vermeyi düşünmüyorum” dediğini de şahitlerinin anlatımıyla çok iyi biliyorum.
Kritik bir dönemeçte Beşiktaş. Olağanüstü kongreye hazırlanıyor.
Bu kongre öyle bir kongre ki.
– Ya Beşiktaş Kulübü kenarına geldiği uçurumdan yuvarlanıp gidecek.
– Ya da Beşiktaş Kulübü kenarına geldiği uçurumdan geri dönüp, düzelme yoluna girecek.
Buna kongre üyeleri karar verecek.
Peki adaylar kim?
Şu ana kadar adaylığını açıklayıp da geri çekilmeyen tek isim Hasan Arat oldu.
Divan Başkanı Tevfik Yamantürk aday olmayacağını açıkladı.
Ahmet Nur Çebi ise bir öyle bir böyle.
Geçen hafta siyah beyazlı camianın ağır topu Metin Keçeli ve bir grupla yediği yemekte demiş ki;
“Aday olmayı düşünmüyorum. Bizim Emre Kocadağ olacak gibi.”
Ama ondan bir kaç gün sonra gittiği Adıyaman’da ise dedi ki;
“Daha karar vermedim. Bir kaç gün sonra aday olup olmayacağımı açıklayacağım!”
Hadi bakalım burdan yak!
Koskaca Beşiktaş Kulübü’ne ya aday olursun ya olmazsın. Aday olur projelerini, listeni belirler ve duyurursun. Aday olmayacaksan olacaklara yardımcı olmak için gerekeni yaparsın. Budur Beşiktaşlılık.
Beşiktaş’ın içinde adaylığı istenen, taraftarı da olan Serdal Adalı ise sessiz. Amerika’daymış. “Adayım” ya da “Değilim” demedi şu ana kadar.
Şu ana kadar adaylığını açıklayan tek isim Hasan Arat.
Gördüğüm kadarıyla ciddi ciddi çalışan da o.
Benim yıllardır söylediğim projeyi hayata geçirmek için kolları sıvamış bile. Şimdiden görüşmelere başlamış. Feyyaz Uçar’la Metin Tekin’le Ali Gültiken’le ve diğerleriyle görüşmüş. Samet Aybaba ile bir araya gelmiş.
Projesi şu: Samet Aybaba futbol direktörü olarak baştakı isim olacak. Kurulda Feyyaz, Metin, Ali gibi isimler bulunacak. Teknik direktörü de onlar seçecek. Bu isim yine Beşiktaş’tan biri olacak. Rıza Çalımbay veya Sergen Yalçın gibi.
Transfer ezbere menajerlerin önermesiyle yapılmayacak. İnce elenip sık dokunacak, futbolcu arama tarama komitesi kurulacak (Süleyman Seba döneminde de bu komite vardı ve başında da Celal Soydan bulunuyordu. Celal Soydan ve ekibinin Beşiktaş’a kazandırdığı futbolcular örneğin Şifo Mehmet sembol oldu bu takımda).
Umarım Hasan Arat başkan seçilirse bu projesini rafa kaldırmaz.
Ya da bir başka aday seçilirse bu projeden yararlanır.
Sonuçta demem o ki; Beşiktaş’ta futbolu yine Beşiktaş’ın evlatları kurtarır.
Kaptanlığı döneminde Beşiktaş’ın kolej takımı olmasını sağlayan, malzemecisinden en genç futbolcusuna kadar herkesin maddi manevi yardımına koşan, abilik, babalık yapan Samet Aybaba yani. Yukarıda saydığım ekibiyle birlikte…
O Samet Aybaba ki feda döneminde tek kelime etmeden takımın başına geçti ve gencecik futbolcularla ne işler başardı. Onun döneminde şu anda Beşiktaşlılık taslayan Burak Yılmaz’ın Galatasaray formasıyla kendisini yere atıp da penaltı kazandırdığını unutmadı kimse daha. Beşiktaşlı futbolcuların soyunma odası koridorlarında onun üzerine yürüdüğünü de.
Yazımı burada bitirirken tekrar tekrar söylüyorum:
Beşiktaş’ı Beşiktaşlılar kurtarır. Gerisi hayal kurmaktır, bu hayalin sonu karabasandır.
